KURUCULAR
Tüm mirasımız bize bırakılan değerler...
0’dan 1’e gelmenin inanç ve
emekle mümkün olduğunu
onunla öğrendik.
Genç yaşta iş hayatına atılan, şirketimizin mimarı sevgili dedemiz İhsan Aybakar; 1930’ların başında, sadece küçük bir makine ile kendi atölyesini açarak iş hayatına Singer dikiş makinelerinin tamir işlerini yaparak başlamış. Kısa sürede işini büyütmeyi başaran dedemiz, dikiş makinesi tamirinden kağıt kesme makinesi üretimine geçerek Türkiye’nin ilk kağıt kesme makinesini üretmiş ve bu alanda pek çok ilke imza atarak sekt.rde ilerlemeyi başarmış. Hiçbir şeyi yokken, Türkiye’deki eksiği görüp fırsatı kazanca çeviren ve bize koskoca bir hayat miras bırakan dedemiz sayesinde bugün Aybakar, Aybakar’dır…
İHSAN AYBAKAR
1911-1998
“Aile uygarlığın çekirdeğidir.”
FERRUH AYBAKAR
1945-1992
İşlerin ancak
“kalite” ile büyüyebileceğini ise
ondan öğrendik.
Şirketin kağıt kesme makinesi üretimine başladığı yıllarda dünyaya gelen sevgili babamız Ferruh Aybakar ise, babasının yolundan giderek kü.ük yaşlardan itibaren .alışmaya başlamış. Babamızın 1965 yılında y.netimi devralmasıyla birlikte şirket hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girmiş. 70’li yılların ortalarına gelindiğinde ise, bugün bilinen haliyle dünyanın tercih ettiği un fabrikası makineleri üreten Aybakar markası olma yolunda ilk adım atılmış. Un fabrikası makinelerinin yurt dışından ithal edildiği 70’li yıllarda, babamıza değirmen makinesi üretmesi y.nünde bir teklif gelmesi ile Türkiye’de ilk defa vals makinesi üretimi babamız tarafından ger.ekleştirilmiş. 80’li yıllara gelindiğinde ise hem matbaa makinesi hem değirmen makinesi üretimi hızlanmış; buna bağlı olarak makine üretimi ve .alışan sayısı artmış.
Babamızın ileri görüşlülüğü ve üretimde kaliteyi her şeyden önde tutması ise Aybakar’a bugünkü saygınlığı o zamanlardan kazandırmıştır.
‘’Geleceğin en iyi kâhini geçmiştir.’’
HATİCE AYBAKAR
1959-2015
Büyümek için sadece
üretmenin yeterli olmadığını;
dünyaya açılmanın da
gerektiğini ise ondan öğrendik.
Babamızın ansızın aramızdan ayrılmasının ardından sevgili annemiz Hatice Aybakar, 90’lar Türkiye’sindeki erkek y.netimin kendini hissettirdiği d.nemde, büyük bir kararlılık ve inan.la mutfaktan .ıkıp işin başına ge.ti. 1995 yılına gelindiğinde ise annemizin enerjimizi tek bir sekt.rde yoğunlaştırmak adına aldığı radikal bir kararla matbaa makinesi üretimi durdurularak sadece un fabrikası makinaları üretimine ge.ildi. Bununla birlikte tam da 90’lı yıllarda Türkiye’nin dış dünyaya a.ılmaya başlamasını fırsat g.ren annemiz, Türkiye’den Ortadoğu’ya uzanarak, Ortadoğu’nun en büyük un fabrikasını kurdu. Bugün Paraguay’dan Güney Afrika’ya, Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar geniş bir coğrafyaya hizmet veriyor, dünya .apında tercih edilip güveniliyorsak bu, sekt.re dair hi.bir şey bilmeden büyük bir cesaret ve inan.la kendini işine adayıp elinden gelenin en iyisini yapan annemizin eseridir…